Haberler

Özellikle genç yaşta hava kirliliğine maruz kalma ile beyin yapısındaki değişiklikler arasında olası ilişki

Dergide yayınlanan bir araştırma Çevre kirliliği 9-12 yaşındaki çocuklarda, anne karnında ve yaşamın ilk 8.5 yılında hava kirleticilerine maruz kalma ile beyindeki beyaz cevher yapısal bağlantısındaki değişiklikler arasında bir ilişki bulmuştur. Çocuk 5 yaşından önce ne kadar fazla maruz kalırsa, ergenlik öncesi dönemde gözlenen beyin yapısı değişikliği o kadar büyük olur. Çalışma, Barselona Küresel Sağlık Enstitüsü (ISGlobal) tarafından yönetildi.

Serebral beyaz cevher yolları veya demetleri, beynin farklı alanlarını birbirine bağlayarak yapısal bağlantı sağlar. Bağlanabilirlik, tipik beyin gelişiminin bir göstergesi olan bu beyaz maddenin mikro yapısı incelenerek ölçülebilir. Anormal beyaz cevher mikro yapısı, psikiyatrik bozukluklarla (örneğin, depresif belirtiler, anksiyete ve otizm spektrum bozuklukları) ilişkilendirilmiştir.

Çalışma, hava kirliliği ve beyaz cevher mikro yapısı arasındaki ilişkiye ek olarak, ince partikül maddeye (PM) belirli maruz kalma arasında da bir bağlantı buldu.2.5) ve putamen hacmi, motor fonksiyon, öğrenme süreçleri ve diğer birçok fonksiyonda yer alan bir beyin yapısı. Putamen subkortikal bir yapı olduğu için kortikal yapılara göre daha geniş ve daha az özelleşmiş fonksiyonlara sahiptir. Çalışma, PM’ye maruz kalmanın ne kadar büyük olduğunu buldu.2.5özellikle yaşamın ilk iki yılında, ergenlik öncesi dönemde putamenlerin hacmi o kadar büyük olur.

ISGlobal araştırmacısı ve çalışmanın ilk yazarı Anne-Claire Binter, “Daha büyük bir putamen belirli psikiyatrik bozukluklarla (şizofreni, otizm spektrum bozuklukları ve obsesif-kompulsif spektrum bozuklukları) ilişkilendirildi” diyor.

Binter, “Mevcut çalışmanın yeni yönü, hava kirliliğine duyarlılık dönemlerini tespit etmesidir,” diye açıklamaya devam ediyor. “Gebeliğin üç aylık dönemleri veya çocukluk yılları için verilerin analiz edildiği önceki çalışmaların aksine, verileri ay bazında analiz ederek daha ince bir zaman ölçeği kullanarak maruziyeti ölçtük. Bu çalışmada, çocukların hava kirliliğine maruziyetini analiz ettik. gebe kalmadan 8,5 yaşına kadar aylık bazda.”

Avrupa Birliği standartlarına uygun kirlilik seviyelerinde dahi gözlenen etkiler

Bu çalışmanın bir diğer güçlü yanı, analiz edilen verilerin Rotterdam’da (Hollanda) R Kuşağı Araştırmasına kayıtlı 3.515 çocuktan oluşan geniş bir kohorttan gelmesidir.

Araştırmacılar, çalışma süresi boyunca her bir katılımcının hava kirliliğine maruziyetini belirlemek için günlük nitrojen dioksit (NO) seviyelerini tahmin etti.2) ve partikül madde (PM2.5 ve PM2.5 absorbans) annenin hamileliği sırasında ve 8,5 yaşına gelene kadar evlerinde. Katılımcılar 9 ila 12 yaşları arasındayken analiz edildiğinde, o sırada yapısal bağlanabilirliği ve çeşitli beyin yapılarının hacimlerini incelemek için beyin manyetik rezonans görüntülemeye tabi tutuldular.

NO seviyeleri2 ve PM2.5 Bu çalışmada kaydedilen, mevcut Dünya Sağlık Örgütü kılavuzlarında belirtilen yıllık eşik sınırlarını (10 µg/m23 ve 5 µg/m3sırasıyla) ancak Avrupa Birliği (AB) standartlarını karşıladı, bu da beyin gelişiminin mevcut AB hava kalitesi sınır değerlerinden daha düşük seviyelerde hava kirliliğine maruz kalmanın etkilenebileceğinin bir göstergesi.

Binter, “Bu çalışmanın önemli sonuçlarından biri, bebeğin beyninin hava kirliliğinin etkilerine özellikle daha önceki çalışmalarda gösterildiği gibi yalnızca hamilelik sırasında değil, aynı zamanda çocukluk döneminde de duyarlı olduğudur” diye açıklıyor.

ISGlobal araştırmacısı ve çalışmanın son yazarı Mònica Guxens, “Hava kirliliğine maruz kalmanın beyin üzerindeki olası uzun vadeli etkilerini araştırmak için bu kohortta aynı parametreleri takip etmeli ve ölçmeye devam etmeliyiz” diye bitiriyor.




Kaynak ve İleri Okuma: https://medicalxpress.com/news/2022-09-association-air-pollution-exposure-young.html

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu